30 Kasım 2011 Çarşamba

0

Bu aralar "En"lerim.. En sevdiğim diziler, dinlediklerim, merak ettiklerim, hepsi bu yazıda :)




En çok dinlediğim: Halil Sezai Paracıkoğlu - Seni Beklerken albümü
En sert parfüm: Tom Ford Violet Blonde
En iyi maskara: YSL Shocking Maskara
En iyi İpad Uygulamaları (özellikle yurtdışında olanlar için): dizitv (kuzey güney'den o ses türkiye'ye kadar tüm yarışma ve dizileri full izleyebilirsiniz), hürriyet e gazete, LİGTV HD, Joy Türk
En iyi kitap: Pucca ve Geri Kalan Herşey, Steve Jobs Biyografi
En merak ettiğim: Marni for H&M koleksiyonu, Dedemin insanları filmi
En kıskandığım: Ezgi Mola'nın muhteşem zayıflığı :)
En sevdiğim diziler: Kuzey Güney, Bir Çocuk Sevdim, Öyle Bir Geçer Zaman Ki, Al Yazmalım, Fatmagül'un Suçu Ne?, İffet, Adini Feriha Koydum
En ozlediklerim: Sokak simidi ve Ailem
En keyif alarak izlediğim: O Ses Türkiye
En güldüğüm dizi karakteri: Kuzey Güney'de Rıza Kocaoğlu yani Ali ve Cemre'nin annesi :)
En ağladığım dizi karakteri: Bir Cocuk Sevdim'de Çetin Tekindor'un baba karakteri


Bu aralar neleri özledim, neler okuyorum, neler dinliyorum işte ufak bir özeti :) aklıma gelen herşeyi yazmaya çalıştım. Uzakta olsamda Türkiye'de gibi hiç bir şeyden eksik kalmıyorum :p Sadece yemekleri çok özlüyorum :( Dünyanın en güzel şehri de olsa, türk yemeklerinin hiç bir yerde eşi benzeri yok. Neyse ki gelmeme 15 gün kadar kaldı, hasret bitiyor artık :) Sizinde enleriniz benimkiler gibi mi? Çoğu eminim öyledir :) Paylaşın yorumlarinizda mutlaka sizde..

28 Kasım 2011 Pazartesi

0

Jamaica Günlüğüm: Ya'Man!


Jamaica'yi nereden başlayıp nasıl anlatsam diye düşünüyorum sizlere.. :) Her sene şükran tatili oluyor Kasım ayında. Geçen senelerde Puerto Rico ve Aruba'yi gezdik şimdi de Jamaica'yi. Jamaica'nin en güzel özelliği küçükten büyüğe herkesin güler yüzlü ve sıcak oluşu. Nereye gittiysek kiminle konuştuysak çok yardımsever ve guleryuzluyduler. Hava 29-30 derecelerde ve çok sıcaktı. Yağmur çok seyrek yagarmis kış ise hiç yasamazlarmis.
Jamaica'da en büyük problem belirli bir şehir merkezinin olmayışı ve gitmek istediğiniz her yerin en az 40 dakika uzaklıkta olması.

Otelimizde aşağıda göreceğiniz masalar kuruldu bir sabah. Hepsi el yapımı olan takılar, çantalar ve bir çok farklı ev eşyaları vardı.



Bir yandan satış yapmaya çalışırken bir yandanda elleri çalışıp üretim yapıyorlardı :) Bu arada para olarak hem dolar hemde Jamaica doları geçiyor. Jamaica dolarını çok pahalı zannediyorsunuz ama aslında çok değersiz buluyor oranın halkı o yüzden her zaman dolar tercih ediyorlar. Geceleri sokaklarda kız kıza dolaşmak biraz tehlikeli :) O yüzden bir gün yolunuz düşerse Jamaica'ya kız başınıza sokaklara çıkmayın derim :) Etrafta öyle çok şey bulabileceğiniz mağazalar yok. Daha çok hediyelik eşyayla dolu her yer.


Çok güzel plajları var Jamaica'nin ama yine en az 1 saat uzaklıkta. Biz Margaritaville diye bir plaja gittik ikinci günümüzde, yukarida gördugunuz resimlerde kumsalda canlı müzik çaldılar bir anda herkese :) Bir de takı satan genç bir kızın saçı ilgimi çekti. Biraz bana Rihanna'nın kırmızı saçlarını andırdı ve bu tam blogluk diyerek izin alıp çektim fotoğraflarını :)


Jamaicalilarin en büyük aşkı tabiiki Bob Marley. Bütün şehir onun resimleriyle dolu, her yerde Bob Marley şarkıları çalıyor :) En çok sevdikleri spor futbol bize benziyorlar yani bu konuda :) Yemek konusunda pek birşey bulamıyorsunuz, yani Jamaica'ya özel bir yemek var mi derseniz yok. Sadece kendilerine has bir sosları var "Jerk" adında. Biz Jerk soslu tavuk denedik. Biraz barbekü sosunu andıran bir sos. Ama değişik bir tadı var.
Dediğim gibi özellikle akşamları pek tekin olmadığı için etraf bir yere giderken çekiniyorsunuz :) O yüzden otelinizi iyi seçmek en doğru karar. Otelde dışarıdan çok daha fazla zaman geçiriyorsunuz çünkü yapacak pek bir şey yok. En çok duyduğunuz kelime basligimdanda anlayacağınız gibi "Ya Man". Onların evet, tabi ve tamam deyişi "Ya Man" şeklinde :)


Aşağıdaki resimde gördüğünüz saç stilini her yerde istediğiniz gibi yaptirabiliyorsunuz. Jamaicalilara özel bir saç stili olduğu için bütün kadınların saçları böyle.


Bütün fotoğrafları çekerken çok keyif aldım umarım sizde benim kadar keyif almışsınızdır :) Jamaica'ya yolunuz düşerse artık bir rehberiniz var :)

27 Kasım 2011 Pazar

0

Kendin Yap: İpad Çanta


Biliyorum sizlere bu projemizi haftalar önce duyurmama rağmen yayınlamakta biraz geç kaldım. Ama inanın bilgisayarımın bana yarattığı zorluklar nedeniyle oldu bu aksaklık, bu sebeple sizden özür diliyorum öncelikle. Bu projemiz yine Derya ve ben tarafından yapıldı. Zevkle takip ettiğimiz PS I Made This blogundan beğendiğimiz projelerden bir digeri buda. Asıl kullanımı İpad çantası olarak, ama biz içine makyaj malzemelerimiz, bir kaç kredi kartı ve para koymayida denedik ve gayet başarılı oldu :) Yani bu çantayı sadece İpadiniz için değil, gece çıkarken veya taşıyacak çok fazla bir şeyiniz olmadığı zamanda kullanabilirsiniz. 


ihtiyacınız olan malzemeler:
-Makas
-Silikon tabanca
-Siyah, beyaz, turuncu ve pembe renkte bant
-Cırt cırt (çantayı kapatabilmek için)
-Astar veya düz, yumuşak amerikan servis 



1. İlk önce yapmanız gereken kullanacağınız astar veya amerikan servisini İpadinizin boyutlarına göre kesmek. 



2. Daha sonra elinizdeki bantlardan pembe renkli olanı (biz bantların renklerini pembe, turuncu, beyaz ve siyah olarak sıraladık) Derya'nin yukarida yaptığı gibi şerit halinde çantaniza yapistiriyorsunuz. 

3. Bantları yapıştırırken aralarında boşluk bırakmamaya ve hizzali bir şekilde yapıştırmaya özen gösterdik. 


Ve aynı işlemi cantamizin hem on hem arka tarafına uyguladık. Size malzemelerde bahsettiğim "cırt cırt" tam tabiriyle hani cırt cirtli ayakkabilarimiz vardı ya işte orada kullanılan cırt cırt :) Ufak bir parça dikdörtgen şeklinde kesip cantanizin kapanan yerine yapıştırın. Böylece çantanızı çok daha rahat açıp kapayabilirsiniz. 


Ve cantamiz hazır! :) Bu arada PSIMade This bu çantanın fikrini Prada'nin meşhur desenlerinden almış. Aşağıda o desenide bulabilirsiniz. Beğendiniz mi? :) 



Kaynak: www.psimadethis.com

23 Kasım 2011 Çarşamba

0

Ben bu çantalara bayılıyorum!


Benim fosfor ve neon renkte herşey ilgimi çekiyor. Özellikle sokaklarda şöyle simsiyah bir kıyafeti patlatan cart bir turuncu veya pembe gördüğümde :) Bu çantaları çok uzun zamandır daha doğrusu New York'a geldiğim Ağustos ayından beri gözüme çarpıyor. New York Moda Haftası yapıldığında sokak modasının fotoğraflarında neredeyse herkesin kolunda bu çantalar vardı. Çok uzun zamandır markasının ne olduğunu bulamiyordum, nereden alındığını kesfedememistim ama sonunda buldum! :) Bu çantaların markaları Cambridge Satchel. İngiliz bir marka olan Cambridge Satchel çantaları ister www.cambridgesatchel.com'dan ister J.Crew'dan satın alabilirsiniz. Tabiiki sadece Amerika uzerinden alisveris edebiliyorsunuz. Ben kendime fosforlu sarısından aldim :)
Bu çantaların renklerinden dolayı yazın daha çok kullanılacağını düşünüyordum ama Kasım soğuğunda hala okulda her gün bu çantanın farklı farklı renklerini görüyorum. Ben çok heycanliyim çantamı takmak için, bu marka Türkiye'ye gelmeli diyorum ve de! :)





22 Kasım 2011 Salı

0

Reklamların yeni mankenleri: Hayvanlar!



Son zamanlarda aylık baktığım dergilerde uzun zamandır dikkatimi çeken birşey var. O da markaların reklamlarında kullandığı hayvanlar.. Önceleri tek tük görürdüm ama bu sıralar neredeyse her markanın reklamında farklı bir hayvanın kullanıldığını görüyorum. Nasıl bir kesime hitap etmek istediklerini ve amacın ne olduğunu pek cozemesemde, kimisinde çok şeker durduğunu söyleyebilirim. Tabiiki hayvanseverlerden tepki alanlarda çok oldu. Ama bu reklamlardan cikarabilecegimiz sonuç modanın yeni mankenleri hayvanlar bence :)



21 Kasım 2011 Pazartesi

0

Trend: Siyah Beyaz Kazayağı


Bu aralar gözüme çarpan ve özellikle ünlüler arasında çok tercih edilen yeni bir trend var. Salvatore Ferragamo'nun defilesinde öne çıkan siyah beyaz kazayagi desen. Yukarıdaki resimde de göreceğiniz gibi Salvatore Ferragamo'nun bu elbisesini Kim Kardashian'dan Lady Gaga'ya bir çok ünlü giydi. Sadece Salvatore Ferragamo değil bir çok marka bu trendi takip etmeye başladı. Bu kışın en büyük trendlerinden biri yukarıdaki resimdede göreceğiniz siyah beyaz kazayagi desenler. Benim önerim; bu deseni giyeceğiniz zaman kombinlemek istediğiniz parçaları çok daha sade tutmaniz. Yani Lady Gaga gibi tepeden tırnağa ekose giymemeniz :) Bana göre çok fazla ve abartı.. Eğer böyle bir desen giyecekseniz üstüne sececeginiz bluz, ayakkabı ve aksesuarlar sade olmalı.. Bu kış aklınızda bulunması gereken trendler arasına kazayagini koyun derim!


20 Kasım 2011 Pazar

0

Burcu Esmersoy'un tarzı




Burcu Esmersoy son zamanların en popüler isimlerinden biri. Özellikle moda dergilerinde kendisini çok sık görmeye başlamıştık. Giyimi, tarzı, ve stili ile ilg çekmeye, begenilmeye başladı. Burcu Esmersoy'un giyim tarzını uzaktan takip edenlerdendim bende. Kendisini Vogue Türkiye'nin "Bugün Ne Giydim" bolumundede takip etmiştim. Londra'da yapılan Burberry defilesinde ise şıklığıyla göz kamastirmisti. Yok Böyle Dans yarışmasını sunmadan önce NTV'de sunduğu Yaz Gecesi programında yine her bölüm çok sık seçimlerle çıkıyordu seyirci karşısına.



Yok Böyle Dans'ta ise her bölüm başka bir Burcu Esmersoy görüyorum karşımda. Her bölüm ayrı bir tarz, ayrı bir saç modeli ve hepsinide kendine yakıştırmasını çok iyi biliyor. Hep yazılarımızda yabancı isimlerin tarzlarını örnek veriyoruz, şimdi de gerçekten seçimlerini çok başarılı bulduğum Burcu Esmersoy'un bu sözlerimi haklı çıkaran tarzını göstermek istedim sizlere. Burcu Esmersoy Türkiye'de şıklık konusunda bize önemli dersler verebilecek bir tarza sahip, takip etmiyorsaniz takibe alın derim..




18 Kasım 2011 Cuma

0

Trend: Transparan Şemsiyeler!


Kış geldi ve yağmurlar başladı. E yağmur deyince akla gelen ikinci şey şemsiye olur her zaman değil mi? :) New York sokaklarında her yağmur yağdığında herkesin elinde gözüme çarpan transparan şemsiyeler çok moda. Bir kez daha trendleri ve modayı sokakların belirlediğine şahit oldum. Her yağmur yağdığında farklı farklı modellerini görmeye başladım bu şemsiyelerin. Ben kendime "İ Love NY" yazanından aldım :) Şemsiyelerin özelliği hem oval oluşundan dolayı başınızın çevresini tamamiyle yağmurdan koruması hemde şık görünmesi. Işte bu yazidaki resimlerde sokaklarda, Gossip Girl'de Serena Ve Blair'in, New York sokaklarında ise Kardashian kardeslerin ellerinde bu transparan şemsiyeler..



17 Kasım 2011 Perşembe

0

Ajda Pekkan For Twist Limited edition Sonbahar Kış Koleksiyonu!



Yıllardır zamansız ve modern çizgisiyle modaya yön veren, her dönem takip edilen bir stil ikonu olmayı başaran Ajda Pekkan, kış sezonunda ikinci koleksiyonu ile Twist mağazalarında yerini alıyor. Geçen sezon Twist ile yaptığı koleksiyonla Ajda Pekkan, büyük ses getirmişti. Gerçekten çok şık ve kaliteli ürünler tasarlamıştı.
Ajda Pekkan; ‘’Geçtiğimiz yaz sezonunda sahnedeki Ajda Pekkan’dan çokça izler gördünüz. Sahnede görmeye alışkın olduğunuz göz alıcı şıklık ve ışıltı koleksiyonun büyük bölümüne hakimdi. Benim sahnelerde her dönem giymekten keyif duyduğum parçaları seçmiştik. Geçmiş ve günümüz Ajda Pekkan’ını harmanlamıştık. Giymek istediklerimden ve giydiklerimden yola çıkarak hazırladığımız yeni koleksiyonda, biraz daha Ajda’yım. Günlük hayatımda, seyahat ederken, alışverişe çıkarken yada arkadaş toplantılarımızda ben ne giyersem kendimi daha rahat ve mutlu hissederim düşüncesinden yola çıktım. Ama en temelde bu sezon Ajda Pekkan For Twist Koleksiyonu blog açmak oldukça ‘cool ve rocker’ bir koleksiyon oldu’’ demis.


Yeni koleksiyon 16 Kasım itibariyle tüm Türkiye’deki Twist mağazalarında satışa sunulmaya baslandi ve 19 Kasım Cumartesi günü Ajda Pekkan İstanbul Capacity Alışveriş Merkezi Twist mağazasında moda tutkunları ile bir araya gelecek. Ajda Pekkan ayrıca yeni koleksiyonun tanıtımı kapsamında 22 Kasım’da Bursa Anatolium Alışveriş Merkezi’nde, 26 Kasım’da Ankara Gordion Alışveriş Merkezi’nde, 27 Kasım’da Trabzon Forum Alışveriş Merkezi’nde ve 29 Kasım’da Gaziantep Sankopark’ta moda tutkunları ile buluşacak’ dedi.






back to top